1.İZLENEBİLİRLİK
1.a. İzlenebilirlik
Kayıtlı çiftlikte yetiştirilen EUREPGAP kayıtlı ürün, yetiştirildiği yerde izlenebilmelidir. (Z) EUREPGAP’e kayıtlı ürün yetiştiren çiftçiler üretim yerlerini ve üretim şekillerini hem belgelemek hem de müşteriler için izlenebilir kılmak zorundadırlar. Her müşteri çiftliği rahatlıkla görüp gezebilmelidir.

2. KAYIT TUTMA
2.a.Kayıt Tutma
Üreticiler, ürünlerin üretim yerinden son tüketiciye kadar olan zinciri incelemeye olanak verecek şekilde yaptıkları tüm faaliyetlerinin bu protokolde belirtilen şekilde İyi Tarım Uygulamaları’na (İTU) uyduğunu kanıtlayabilecek şekilde kayıt tutmalıdırlar. Usulüne uygun olarak hazırlanmış kayıtlar aksi istenmediği takdirde, en az 5 yıl saklanmalıdır. Kabul için başvurudan önceki kayıtlar gerekli değildir. (Z)

3. TÜRLER VE ANAÇLAR
3.a. Tür veya Anaç Seçimi
1. Üreticiler etkin ürün yetiştiriciliğinin ana ürün ile ilişkili olduğunun önemini kavramalıdırlar. Örnek olarak tohumluk patates üretiminde pestisit kullanımının azaltılmasının sağlayacağı yararlı sonuçlar, ancak bundan sonra yetiştirilen ürünlerde görülebilecektir. (T)
2.Çeşit ve anaç seçiminde üreticiler ve potansiyel müşteriler arasında anlaşmaya varılan gerekli kalite standartları (örnek; tat, albeni, raf ömrü, tarımsal performans, çevre etkisi, tarım kimyasallarına en az bağımlılık) sağlanmalıdır. (Z)

3.b. Tohum Kalitesi
1. Tohum kullanımından önce tohum kalitesi ve çimlenme oranları kontrol edilmelidir. Çeşit ismi, parti numarası, tohum şirketine ait bilgiler ürün kayıtlarında bulunmalıdır. Olası durumlarda tohum sertifikası saklanmalıdır. (T)

3.c. Zararlı ve Hastalıklara Dayanıklılık / Tolerans
1. Çeşitlerin ticari açıdan önem taşıyan zararlı ve hastalıklara karşı belirli dayanımları/toleransı olmalıdır. (T)

2. Üreticiler yetiştirdikleri çeşidin zararlı ve hastalıklara karşı olan duyarlılığının bilincinde olmalıdırlar. (Z)

3.d.Tohum Uygulamaları ( Tohum İlaçlaması )
Tohum uygulamaları, hastalık ve zararlıların kontrolünde çok etkin bir yöntem olarak kullanılabilmektedir. Tohum ilaçlaması yöntemi ile hem daha az ilaç kullanımı, hem de daha az ilaç aktif maddesinin kullanılması sağlanabilir. Bunun yanında tohum ilaçlaması yapraktan ilaçlamanın etkin olmadığı durumlarda tercih edilen bir seçenek olarak değerlendirilebilir.
1. Tohum uygulamaları mutlaka değerlendirilmelidir. Bir hastalık veya zararlının kontrolünde tohum uygulaması veya yapraktan uygulama seçenekleri bulunduğunda, tohum uygulaması tercih edilen alternatif olmalıdır. (Z)

3.e. Fidan Materyali
1. Satın alınan fidan’ın Avrupa Birliği Bitki Koruma Dairesi veya Avrupa Ekonomik Topluluğu dışındaki ülkelerde benzer kuruluşlar tarafından tanınan resmi bitki sağlığı kalite sertifikasına yani bitki pasaportlarına sahip olması gerekmektedir. (Z)
2. Fidanlar gözle görülür hastalık ve zararlılarından temiz olmalıdır. (T)
3. Kalite garantisi veya üretim sertifika garantisine ait belgeler ürün kayıtlarında saklanmalıdır. (Z)
4. Bitki sağlığı kalite kontrol sistemleri çiftlik dışı (özel) veya çiftlik içi bitki materyallerinin çoğaltılması için geçerli olmalıdır. (Z)
5. Fidanların büyüme aşamalarında uygulanan pestisitlerin kayıtları tutulmalıdır. (Z)

3.f. Genetik Olarak Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)
1. Herhangi bir GDO üretiminde üretici ülkedeki ve son tüketicinin olduğu ülkelerde varolan tüzüklere mutlaka uyulmalıdır. (Z)
2. GDO çeşitlerinin ekiminden veya dikiminden önce bireysel olarak müşteriler ile mutlaka bir anlaşmaya varılmalıdır. (Z)
3. Satıcılar, bütün potansiyel müşterilerini, genetik olarak değiştirilmiş ürünlerin üretimi veya kullanımı ile ilgili gelişmelerden bilgilendirmek zorundadırlar. (Z)

4. YETİŞTİRİCİLİK YAPILAN ALAN’IN TARİHÇESİ VE İDARESİ
4.a. Yetiştiricilik Alanının Geçmişi
1. Her arazi, her bahçe veya her serayla ilgili olarak, buralarda yetiştirilen ürünler ve tarımsal faaliyetler ile ilgili bilgileri içeren kalıcı bir kayıt sistemi mutlaka tutulmalıdır. (Z)
2. Her arazi, her bahçe veya her serayla ilgili görsel bir kimlik veya referans sistemi geliştirilmelidir. (Z)

3. Tüm yeni alanlar için, bu arazilerin daha önce kullanım amaçları da göz önüne alınarak, benzer veya başka ürünler için bir risk değerlendirmesi yapılmalıdır. (Z)

4. Tanımlanan riskleri asgariye indirmek için uygulanacak stratejileri gösteren bir yönetim planı geliştirilmelidir (Örnek: uygulanan tarım ilaçlarının taban suyunu kirletmesi). Bu analizlerin sonuçları mutlaka kayıtlara geçirilmelidir; söz konusu alanın neden tarım arazisi olarak kullanılmaya elverişli olduğu sorgulandığında sağlıklı ve doyurucu nedenler ortaya konulabilmelidir. (Z)

4.b. Dönüşümlü Yetiştiricilik (Rotasyonlar)
1. Toprak sağlığının korunması, tarım ilaçlarına bağımlılığın azaltılması ve bitki sağlığının maksimum düzeyde sağlanabilmesi için, üreticiler dönüşümlü yetiştiriciliğin gerekliliğini kavramalı ve uygun durumlarda uygulamalıdırlar. (Z)

2. Dönüşümlü yetiştiriciliğin yapılmadığı durumlarda, yetiştiriciler geçerli bir neden gösterebilmelidirler. (Z)

5. TOPRAK VE YETİŞTİRME (SUBSTRAT) YÖNETİMİ
5.a. Toprak Tipi Haritalandırılması
1. Çiftlik arazisi için toprak haritaları hazırlanmalıdır. Bu haritalar dönüşümlü yetiştiriciliğin planlanmasında, ürün ekim ve yetiştiricilik programlarında kullanılabilir. (T)

5.b. Toprak İşleme
1. Toprağın sıkışmasını önlemek ve toprak yapısını korumak veya iyileştirmek için toprak mümkün olduğunca mekanik olarak işlenmelidir. (T)

5.c. Toprak Erozyonu
1. Toprak erozyonunu azaltıcı arazi işleme teknikleri kullanılmalıdır. (Z)

5.e. Toprak Dışında Yetiştirme Ortamları Substratlar)
1. Etkisiz (İnert) olmayan yetiştirme ortamları kullanıldığı durumlarda bunların uygunluğunu gösterir kayıtlar olmalıdır. (Z)

2. Etkisiz olan yetiştirme ortamları (Kayayünü, vb.) için üreticiler olanaklar ölçüsünde geriye dönüşüm (recycle) uygulamalarına geçmelidirler. (T)

3. Eğer tekrar kullanım için yetiştirme ortamları kimyasallar ile sterilize edilecekler ise bu işlemin yapıldığı yer, tarih, kullanılan kimyasal madde çeşidi, sterilizasyon yöntemi ve operatör bilgileri kayıtlara geçirilmelidir. (Z)

4. Yetiştirme ortamı yeniden kullanılacaksa, ortamın buharla muamelesi tercih edilmelidir. (T)

6.a. Gübre Gereksinimi
1. Gübre kaybını en aza indirmek için ürün yetiştiriciliği veya toprak bakım ve koruma planları geliştirilmelidir. (T)

2. Gübre uygulaması, ürünün gübre gereksinim hesaplarına ve üründe, toprakta ve gübre çözeltisinde yapılacak olan rutin analizlere göre yapılmalıdır. (T)

3. Mineral veya organik olarak yapılacak gübreleme uygulaması, ürünün gereksinimini karşılama yanında aynı zamanda toprak verimliliğini de korumalıdır. (Z)

6.b. Gübre Çeşidi ve Miktarı Üzerine Öneriler
1.Yetiştiriciler ve danışmanları bu konuda bilgili ve yeterli olduklarını kanıtlayabilmelidirler. (Z)

2. Gübre kullanımını önerecek danışmanların ulusal olarak kabul edilen sertifikalara sahip olması gerekmektedir. Böyle danışmanların bulunmaması durumunda, gübre kullanımı ve uygulaması konusunda bir eğitim programı uygulanmalıdır. (T)

6.c. Uygulama Kayıtları
1. Topraktan veya yapraktan yapılan bütün gübre uygulamaları ürün kayıtlarında yer almalıdır. Kayıtlarda, ürünün yetiştirildiği arazinin yeri, uygulamanın tarihi, uygulanan gübrenin cinsi ve miktarı, uygulama yöntemi ve uygulamayı yapan operatörün ismi yer almalıdır. (Z)

6.d. Uygulama Sıklığı ve Zamanı
1. Uygulama yapılırken, en fazla yarar sağlaması ve gübrenin besleyicilik kaybının en aza indirilmesi için kullanılan gübre miktarı ve gübre uygulamasının zamanı kayıtlara geçirilmelidir. (T)

2. Uygulanan gübre miktarının ulusal ve uluslararası limitlerin üstüne çıkması engellenmelidir. (Z)

3.Uygulanacak azot miktarı azot uygulama planına göre hesaplanmalıdır. (T)

6.e. Taban Suyundaki Nitrat ve Fosfat Düzeyleri
1. Gübre kullanımı sonucunda taban suyundaki nitrat veya fosfat düzeylerinin ulusal ve uluslararası limitleri aşmasının önlenmesi, üretici veya üretici organizasyonlarının sorumluluğundadır. (Z)

2. Organik gübrelerin kullanımından ve topraktaki organik maddelerden oluşan mineralizasyonun yanı sıra, yüzey sularının fazla besin maddelerini taşıma potansiyeli, taban suyuna karışabilecek olan nitrat miktarını en aza indirgemek için göz önünde bulundurulmalıdır. Üreticiler özellikle taban suyuna nitrat karışabilecek duyarlı bölgeleri önceden bilmelidirler. (T)

6.f. Uygulama Ekipmanları
1. Gübreleme ekipmanı söz konusu arazi için uygun olmalı ve istenen miktarda gübreyi araziye verebilmek için ekipmanın yıllık kalibrasyonunun ve bakımının yapılmış olması gerekir. (Z)

6.g. Gübre Depolanması
1. Gübreler uygun koşularda depolanmalıdır. (Z)

2. Gübreler pestisitler ile aynı odada depolanmamalıdır. Eğer bu olanaksız ise gübreler ve pestisitler fiziksel olarak ayrı ayrı depolanmalı ve uygun şekilde etiketlenmelidir. (T)

3. Gübreler su kaynaklarına bulaşma tehlikesi olmayan temiz ve kuru bir alanda depolanmalıdır. (Z)

4. Gübreler fidan materyali veya taze meyve sebze bulunan yerlerde depolanmamalıdırlar. (Z)

5. Tüm tehlike ve risk noktaları açıkça belirtilmelidir. (Z)

6.h. Organik Gübre
Organik gübre veya kompost kullanımı, toprakta organik madde ve besin maddesi miktarı ile su tutma kapasitesini artırmakta, buna karşın erozyonu azaltmakta ve böylece toprak verimliliğini artırmaktadır. (T)

1. Organik çiftlik gübresi çevrenin kirletilmemesi için uygun bir şekilde depolanmalıdır. (T)

2. İşlenmemiş ham insan dışkısı içeren kanalizasyon suyunun kullanımı yasaktır. Tarım alanlarında kullanılmak üzere işlenmiş insan dışkısı içeren atık suların taşıyacağı ve insan hayatını olumsuz etkileyebilecek patojen organizmaların ve diğer bileşenlerin yaban hayatına ve yer altı sularına zarar verme riskleri mümkün olabilecek en düşük düzeylerde tutulmalıdır. (Z)

3. Ağır metaller veya nitrat sızması nedeni ile oluşabilecek kirliliği önlemek için bitki besin elementleri, ağır metaller ve ahır gübresi içerisinde kirlenmeye neden olan öteki maddelerin analizleri uygulama yapılmadan önce yapılmalıdır. (T)

4. Çiftlik gübresinin açık arazilerde kullanımı gübreleme planlarının bir parçası olarak yapılmalıdır. (T)

7. SULAMA
7.a. Sulama Gereksiniminin Tahmin Edilmesi
1. Yanlış sulamanın ürün kalitesine zarar veren bir etkisi vardır. Aşırı veya eksik sulama yapmamak için, sistematik olarak ürünün su gereksinimi belirleyecek yöntemler kullanılmalıdır. Sulama hesapları tahmini, mümkünse yağmur, bitki su gereksinimi ve buharlaşmaya göre yapılmalıdır. (T)

7.b. Sulama Metodu
1. Su kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirebilmek için ticari olarak en kullanışlı ve en etkin sulama sistemi kullanılmalıdır. Aşırı su kaybına neden oldukları için salma sulama uygulamalarından olanaklar ölçüsünde vazgeçilmelidir. (T)

2. Su kaybının azaltılması ve su kullanımının optimizme edilebilmesi için sulama programlarına önem verilmelidir. (örnek: fazla sulama suyunun tekrar kullanımı, gece sulaması, deliklerden kaynaklanabilecek sulama kayıplarının önlenmesi için sulama ekipmanının bakımı, kışın su toplama, seralardan yağmur suyunun toplanması, vs.). (T)

3. Bütün yetiştiriciler sulama suyu kullanımı ile ilgili kayıt tutmalıdırlar. (T)

7.c. Sulama Suyunun Kalitesi
1. Sulama için asla atık su (kanalizasyon suyu) kullanılmamalıdır. (Z)

2. Risk değerlendirme esaslarına bakılarak, sulama suyu kaynağı yılda en az bir kez mikrobiyal, kimyasal ve mineral kirleticiler bakımından analiz edilmelidir. Analiz sonuçları kabul edilebilir standartlar ile karşılaştırılmalı ve ters sonuçlar için önlemler alınmalıdır. (T)

7.d. Sulama Suyu Kaynakları
1. Çevreyi korumak için sulama suyu yetersiz kaynaklardan sağlanmamalıdır. Sulama suyunun yetersiz kaynaklardan sağlanma zorunluluğu olduğunda mutlaka gerekli makamların onayı alınmalıdır. (T)

8.a Bitki Korumanın Temel Elemanları
1. Ürünlerin zararlı, hastalık ve yabani otlardan korunmasında kimyasal olmayan yöntemler de (biyolojik, kültürel ve mekanik) değerlendirilmeli, pestisit uygulamaları çevreye en az zarar verecek şekilde (hacim/aktif madde), yapılmalıdır. (Z)

2. Yetiştiriciler mümkün olduğunca tedavi edici olarak tanınmakta olan IPM tekniklerini kullanmalıdırlar. Kimyasal olmayan zararlılarla savaş yöntemleri, kimyasal yöntemlere tercih edilmelidir. (Z)

3. Yetiştiriciler, bitkisel üretimi koruyan ve kontrol eden, pestisitlerin çevre üzerine olan potansiyel etkilerini en aza indirebilecek IPM tekniklerini anlamaya ve uygulamaya özendirilmelidir. Bu sistemlerin uygulanabilmesi için gerekli eğitim ve yardım, yetiştirici organizasyonları, araştırma ve yayım kuruluşları, danışmanlar ve kimyasal madde dağıtıcılarınca sağlanmalıdır. (T)

8.b. Kimyasalların Seçimi: 1. Bitki ve ürünü korumada kullanılacak olan kimyasallar arzu edilen kontrol için uygun olmalıdır. (Z)

2. Zararlı, hastalık ve yabancı otların kontrolünü hedef alan, faydalı organizmalara, su hayatına, işçilere, ürünü tüketecek insanlara ve ozon tabakasına zarar vermeyen seçici kimyasal ürünler kullanılmalıdır. (T)

3. Bir kimyasal maddeye bağımlılığı engellemek için anti-dayanıklılık stratejisi kullanılmalıdır. (T)

Anti dayanıklılık stratejisinin olması gerektiği bilinmekte fakat uygulamalar bir stratejiye bağlı olarak yürütülmemektedir. Her ürün için etkili madde bazında anti- dayanıklılık stratejisinin oluşturulması gerekmekte olup bu strateji ilaç ruhsat aşamasında ve kullanım aşamasında dikkate alınmalıdır.
4. Yetiştiriciler ülkelerinde sadece resmi olarak ruhsat almış ve ayrıca kullanılacak ürün için ruhsat almış kimyasalları kullanmalıdırlar. Kullanılan ve yetiştiriciliği yapılan ürünler için onaylanan kimyasalların bir listesi mutlaka bulundurulmalıdır. Bu listede pestisit yasalarında yapılan yeni düzenlemeler de dikkate alınmalıdır. Avrupa Birliğine satılacak ürünlerde bu ülkelerde kullanılması yasaklanmış olan ilaçlar kullanılmamalıdır. Bunlara ek olarak üreticiler, bireysel ülkelerin bazı kimyasallara karşı olan kısıtlamalar konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar. (Z)

5. Üreticiler müşterileri ile bağlantı kurarak başka ticari kısıtlamaların olup olmadığını da öğrenmelidirler. (T)

6. Etiket üzerinde bulunan talimatlar başarılı bir uygulama, operatörlerin müşterilerin ve çevrenin tehlikeye sokulmaması için dikkatle uygulanmalıdır. Koşullar elverirse, üreticiler etikette önerilen uygulama sıklığını düşürebilirler. (T)

8.c Pestisitlerin Miktarı ve Çeşidi Hakkında Öneriler: 1-Pestisit uygulama önerileri ulusal sertifika veya benzeri bir belgesi olan yeterli ve uzman danışmanlar tarafından yapılmalıdır. (Z)

2.Bu tip danışmanların temin sağlanamadığı durumlarda,üreticiler kendi bilgi ve yeterliliklerini kanıtlayabilmelidirler (örnek: pestisit uygulaması ve kullanımı hakkında yeterli eğitim). (Z)

8.d. Uygulama Kayıtları 1. Bütün pestisit uygulamaları ürün kayıtlarında yer almalıdır. Kayıtlar ürün çeşidini, ürünün bulunduğu coğrafik bölgeyi, uygulama zamanını, uygulama nedenini, teknik izni, kullanılan kimyasalın ticari ismini ve miktarını, uygulama aletini, operatörün ismini ve uygulama zamanından kaç gün sonra derim yapılması gerektiği gibi bilgileri içermelidir. (Z)

8.e. Güvenlik, Eğitim ve Uyulacak Kurallar :
1. Pestisitleri uygulayan işçiler beceri ve bilgilerini gösterebilmelidirler. (Z)

2. Her uygulama için talimatlar çok açık ve anlaşılabilir bir şekilde uygulama alanını, kullanılacak kimyasalın dozunu ve gerekli uygulama tekniğini belirtecek şekilde düzenlenmelidir. (T)

8.f. Koruyucu Giysiler ve Ekipmanlar :
1. İşçiler güvenlik tehlikesi ve sağlık problemlerine karşı etiketteki kurallar uyarınca uygun koruyucu giysiler giymelidirler. (Z)
2. Yetiştiriciler etikette önerilen koruyucu giysi ve ekipmanlarla ilgili kuralları uyguladıklarını ispat edebilmelidirler. (Z)
3. Koruyucu giysi ve ekipmanlar pestisitlerden ayrı bir yerde muhafaza edilmelidir. (Z)

8.g. İlaç Uygulaması Yapıldıktan Sonra Derim Öncesi Bekleme Süresi: 1. Derim öncesi bekleme aralığına mutlaka uyulmalı ve ilaç uygulaması yapıldıktan sonra önerilen bekleme zamanından önce ürün derimi kesinlikle yapılmamalıdır. (Z)
2. Uzun bir zaman diliminde derim yapılan ürünler için derim öncesi zaman aralığını sürekli olarak göz önünde bulunduran bir bitki koruma planı olmalı ve bu programdan ödün verilmemelidir. Yani ürünler bekleme süresi bitmeden derilmemelidir. Bu amaçla derimi yapılabilecek bitkiler öteki bitkilerden kolayca görülebilecek işaretler ile ayrılmalıdır. (Z)

8.h. Sprey Ekipmanı
1. İlaçlama ekipmanı, söz konusu arazi için uygun ve iyi ve bakımlı olmalı ayrıca doğru miktarda ilaç atabilmesi için yıllık kalibrasyonu yapılmış olmalıdır. (Z)
2. Bağımsız bir firma tarafından yapılan ve sertifika verilebilen bir ilaçlama aleti kalibrasyonu teşvik edilmelidir. (T)

3. İlaç karışımları hazırlanırken etikette yazılı talimatlar doğrultusunda ilaç hazırlama ve doldurma işi doğru yapılmalıdır.Uygulama yapılacak ürün için önerilen uygulama şekli dikkate alınarak doğru miktarda ilaç karışımı hesaplanmalı, hazırlanmalı ve kaydı tutulmalıdır. (Z)
8..i. Artan İlaç Karışımlarının Yok Edilmesi 1. Gerekli ilaç karışımının miktarı karışım hazırlanmadan hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, ilaçlama makinasının uygulama hızı, kaplanacak yüzey alanı ve uygulama sisteminin basıncı dikkate alınarak yapılmalıdır. (Z)

2. Eğer ilaç karışımı artarsa veya tankın yıkanması sırasında ilaçlı su karışımı meydana gelirse, bu karışım, ürünün daha önce ilaçlanmamış bir kısmına veya nadas yapılmakta olan bir araziye atılmalı ve ileriye dönük ışık tutması bakımından mutlaka kayıtlara geçirilmelidir. (T)

8.j. Pestisit Kalıntı Analizleri
1.Pestisit kalıntı analizlerinin sıklığı risk değerlendirmelerine göre yapılmalıdır. Ancak derim öncesi örnek alma ve analiz en etkin yöntemdir. (T)
2. Kalıntı analizleri raporlarında üretici ismi ve ürünün üretildiği bölge bulunmalıdır. (T)

3. Yetiştirici ve /veya satıcılar kalıntı analizlerinin yapıldığı laboratuarların yetkili ulusal makamlar tarafından onaylanmış olduğunu kanıtlayabilmelidirler. (Z)

4. Maksimum kalıntı düzeylerinin aşılması durumunda bir acil eylem planı mevcut olmalıdır. (T)

8. k. Pestisit Depolaması 1. Pestisitler ulusal kanun ve kurallara uygun bir şekilde aşağıda yazılı minimum standartlara uyarak depolanmalıdır: (Z)
2. Pestisitler öteki materyallerden uzak, sağlam, güvenli, dona ve yangına dayanıklı, iyi havalandırılan ve yeterli ışıklandırılmış bir yerde depolanmalıdır. (Z)
3. Pestisitlerin konulduğu raflar emici olmayan maddeden yapılmalıdır. (T)
4. Pestisitlerin depolandığı yerlerde dökülen ilaçlar dışarıya sızmamalıdır (Örneğin, su kaynaklarının kirletilmemesi için önlem alınmalıdır.). (Z)
5. Pestisitlerin ölçümü ve hazırlanması için yeterli düzenekler bulunmalıdır. (Z)
6. Kaza ile dökülme ve operatöre ilaç bulaşması durumunda kullanılacak ilk yardım olanakları (örneğin, göz yıkama düzeneği, bol miktarda temiz su, bir kova kum) mutlaka bulunmalıdır. (Z)
7. Anahtar bulundurma ve depoya girebilme yetkisi pestisit kullanımı konusunda yeterli eğitim almış olan işçilerle sınırlı olmalıdır. (Z)
8. Deponun en merkezi yerinde en yakın telefonun konumunu gösteren açık işaretler olmalıdır Ayrıca en yakın telefonun yanında ilk kaza durumunda izlenecek yazılı kurallar ve acil başvurulacak telefon numaraları bulunmalıdır. (Z)
9. Depoda saklanan kimyasalların envanterine ait kayıtlar hazır bulunmalıdır. (Z)
10. Bütün pestisitler orijinal ambalajında saklanmalıdır. (Z)
11. Dönüşümlü yetiştiricilikte kullanılmak üzere onaylanan ilaçların dışında herhangi bir ilaç çiftlikte depolanmamalıdır. (Z)
12. Toz ilaçlar raflarda sıvı ilaçların üzerinde saklanmalıdır. (Z)
13. Giriş kapılarında olası tehlikelere karşı uyarı işaretleri bulunmalıdır. (Z)

8.ı. Boşalan Pestisit Kutuları
1. Boşalan pestisit kutuları herhangi bir amaçla tekrar kullanılmamalı ve bu kutuların çevreyi kirletmesi ve insanların bu kutulara dokunması engellenmelidir. (Z)
2. Boşalan pestisit kutularının resmi olarak toplanması ve yok edilmesini sağlayacak sistemler olmalıdır. (T)
3. Boşalan pestisit kutuları, pulverizatöre bağlı bir basınçlı yıkama ekipmanı ile veya en az 3 kez suyla yıkanmalı ve kutuyu yıkamada kullanılan su tekrar pulverizatör tankına geri konulmalıdır. (Z)
4. Pestisit kutuları yıkandıktan sonra tekrar kullanmayı engellemek için delinmeli veya ezilmeli veya toplama sisteminde belirtilen kurallara uygun olarak etiketlenmelidir. (Z)
5. Boş kutular imha edilene kadar güvenli bir şekilde saklanmalıdır. (Z)
6. Boş kutuların yok edilmesi konusunda bütün yerel kurallara uyulmalıdır. (Z)
8. m. Son Kullanma Tarihi Geçmiş Pestisitler
1. Son kullanma tarihi geçmiş pestisitler sertifikalı ve onaylı kimyasal atık yok edici firmalar veya satıcı firma tarafından çevreye zarar vermeyecek güvenilir bir yöntem kullanılarak imha edilmelidir. (Z)

9. DERİM
9.a. Hijyen ( Sağlık ve Temizlik )
1. Fiziksel, mikrobiyolojik ve kimyasal bulaşmaları engellemek için risk analizlerine dayanan bir personel hijyen protokolü oluşturulmalıdır. (T)
2. İşçilerin çalıştıkları bölge yakınında tuvalet ve el yıkama yerleri olmalıdır. ( Z )
3. İşçiler taze ürün işlemesine geçmeden önce hijyen konusunda temel bir eğitim almalıdırlar. İşçiler ayrıca kendilerinin insanlarca tüketilmek üzere hazırlanan ürünlerle temasları için uygunsuz olan bulaşıcı hastalıklarını yönetime bildirmeleri gerektiğini bilmelidirler. ( Z )
9.b. Ambalaj
1. Ambalaj malzemeleri zararlı ve hastalıkların bulaşmasını engellemek için depolarda saklanmalıdır. Açık alanlarda paketleme yapıldığında, bulaşma tehlikesini ortadan kaldırmak amacıyla ambalaj malzemeleri geceleri tekrar depolara taşınmalı, arazide bırakılmamalıdır. (Z)
2. Tekrar kullanılabilir plastik kasalar temiz olmalı veya ürün ve tüketici sağlığını tehdit edebilecek yabancı maddelerden arındırmak amacıyla gerektiğinde tekrar temizlenmelidir. (Z)
10. DERİM SONRASI UYGULAMALAR
10.a. Derim Sonrası Kimyasalları
1. Derim sonrası kullanılacak kimyasallar amaca uygun olmalıdır. (Z)
2. Derim sonrası kimyasal kullanımı en aza indirilmelidir. (Z)
3. Derim sonrası ilaç uygulaması iyi kalite elde etmek için başka hiçbir seçenek kalmadığı zaman uygulanmalıdır. (Z)
4. Derim sonrası kimyasallar ürün etiketlerine uygun olarak kullanılmalıdır. (Z)
5. Yetiştiriciler ülkelerinde sadece resmi olarak ruhsat almış ve ayrıca kullanılacak ürün için ruhsat almış kimyasalları kullanmalıdırlar. Avrupa Birliğine satılacak ürünlere bu ülkelerde kullanılması yasaklanmış olan ilaçlar kullanılmamalıdır. (Z)
6. Kullanılan ve yetiştiriciliği yapılan ürünler için onaylanan kimyasalların bir listesi mutlaka bulundurulmalıdır. Bu listede pestisit yasalarında yapılan düzenlemeler dikkate alınmalıdır. Bunlara ek olarak üreticiler bireysel ülkelerin bazı kimyasallara karşı olan kısıtlamaları konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar. Üreticiler müşterileri ile bağlantı kurarak başka ticari kısıtlamaların olup olmadığını da öğrenmelidirler. (Z)
7. Üreticiler derim sonrası ilaç uygulamaları konusunda kendi bilgi ve yeterliliklerini kanıtlayabilmelidirler. (Z)
8. Bütün derim sonrası uygulamalara ait kayıtlar ürün çeşidini, ürünün yetiştirildiği bölgeyi, uygulama nedenini, uygulama nedenini, kullanılan kimyasalın ticari adını ve miktarını, uygulama aletini, operatörün ismini içermelidir. (Z)

10. b. Derim Sonrası Yıkama
1. Ürün yıkamada kullanılan su kaynağının suyu içilebilir olmalı ve eğer geri dönüşümlü olarak kullanılacak ise bu su filtre edilmelidir. (Z)
2. Risk değerlendirme esaslarına bakılarak, derim sonrası işlemlerde kullanılacak olan su kaynağı yılda en az bir kez mikrobiyal, kimyasal ve mineral kirleticiler bakımından analiz edilmelidir. Analiz sonuçları kabul edilebilir standartlar ile karşılaştırlmalı ve ters sonuçlar için önlemler alınmalıdır. (T)

11. ATIK VE KİRLİLİK YÖNETİMİ, YENİDEN İŞLEME VE YENİDEN KULLANMA
11.a. Atık ve Kirlilik Oluşturan Maddelerin Tanımı
1. Çiftlikte bütün olası atık ürünler tanımlanmalıdır (örneğin: kağıt, karton, plastik, ürün kalıntısı, yağ, kaya yünü ve öteki yetiştirme ortamları). (T)
2. Kirlilik kaynakları çiftliğin her yerinde tanımlanmalıdır (örneğin: kimyasallar, yağ, yakıt, ses, ışık kalıntı, paketleme evinden çıkan akıntılar.) (T)
11.b. Atık ve Kirlilik İş Planı
1. Atık ürünler ve kirlilik ayrıca kaynakları tanımladıktan sonra kirliliği ve atıkları en aza indirecek veya önleyecek, atık yakmayı
veya araziye gömmeyi mümkün olduğunca önleyecek, bir geriye dönüşüm planı (recycle) yapılmalıdır. Organik ürünlerin kalıntıları çiftliklerde kompost yapılabilir veya hastalık taşıma riski olmayan durumlarda toprağın iyileştirilmesi için kullanılabilir. (T)
Atık ürün ve kirlilik kaynaklarının belirlenmesinden sonra çiftlik veya bölgesel bazda atık yönetim planlanması yapılmalıdır.

12. İŞÇİ SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ VE HAKLARI
12.a. Risk Değerlendirmesi
1. Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları için bir risk değerlendirmesi ve buna bağlı bir iş planı geliştirilmelidir. (T)

12.b. Eğitim
1.Tarımsal kimyasalları kullanan, taşıyan ve uygulayan işçiler ile tehlikeli ve karmaşık alet ve ekipman kullanan bütün işçilere resmi eğitim verilmelidir. (Z)
2. Operatör güvenliği bakımından her işçiye eğitim verildiğine ilişkin kayıtlar ayrı ayrı tutulmalıdır. (T)
3. Hem arazide hem de paketleme evinde ilk yardım eğitimi alan kişiler bulunmalıdır. (T)
4. Kaza ve acil durumlarda uyulacak kurallar bulunmalı ve bu talimatlar bütün işçilerce çok iyi anlaşılmalıdır. (Z)
5. Kaza durumunda uyulacak kurallar görsel olarak hazırlanmalı ve işçilerin konuştuğu dilde olmalıdır. (T)

12.c. Kuruluş ve Ekipmanlar
1. İşçilerin çalıştığı alanlarda ve bütün önemli yerlerde ilk yardım kutuları olmalıdır. (Z)
2. Tehlikenin olabileceği yerlerde kalıcı ve kolay anlaşılabilir işaretler olmalıdır. (T)

12.d. Pestisit Kullanımı
1. Çiftlikte pestisit uygulaması yapan işçiler, ulusal, bölgesel ve yerel çalışma kanunlarına uygun bir şekilde yıllık sağlık kontrollerinden geçirilmelidir. (T)

12.e. Hijyen (Sağlık)
1. Bütün paketleme ve depolama alanlarında, özellikle gıda, ambalaj malzemeleri, pestisit ve gübre depolarında, zararlılar (fare dahil) ile yeterli düzeyde kontrol önlemleri alınmalıdır. (Z)
2. İşçiler yaş meyve-sebze ürün işlemede uyulması gereken temel hijyen kuralları ile ilgili eğitimi almış olmalıdırlar. Bu eğitim, el yıkama, deri kesiklerinin örtülmesi ve sadece izin verilen mekanlarda sigara içme ve yeme-içme gibi ana hijyen kurallarını içermelidir. (T)
3. Zararlı ve hastalıkların çoğalmasına engel olmak için, tüm çalışma alanları atık ve çöplerden arındırılmalı ve yeterli çöp kutusuna sahip olmalıdır. (T)

12.f. Haklar – Gönenç (Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama)
1. Ücretlendirme, işçi yaşı, çalışma saatleri ve koşulları, iş güvenliği, sendika, emeklilik, sağlık ve diğer kanuni uygulamalar gibi tüm iş verme koşulları, yerel ve ulusal düzenlemeler ile uyumlu olmalıdır. (Z)
2. Yetiştirici ve paketlemeciler işçi gönenci ile ilgili müşterilerine danışarak şirketlere özel bazı düzenlemelerde uyum sağlamalıdırlar. (Z)
3. İşletme içerisindeki alanlar, yaşamaya elverişli olmalı ve temel hizmet ve olanakları sunmalıdır. (Z)

13. ÇEVRE İLE İLGİLİ KONULAR
13.a. Tarımın Doğaya Etkisi
1. Tüketicilerin bakış açısına göre, üreticiler yaptıkları tarımsal faaliyetlerin çevre üzerine olan etkisini değerlendirebilmeli ve yerel toplum, doğal bitki ve hayvan dokusunu göz önünde bulundurarak çevreyi nasıl koruyabileceklerini düşünmelidirler. (T)

13.b.Yaban Yaşamını ve Doğal Kaynakları Koruma Politikası
1. Ana hedef çiftliklerde bir doğal kaynakların korunması politikası ile çevresel biyo-çeşitliliğin artırılması olmalıdır. Bu bireysel bir faaliyetten ziyade bölgesel bir faaliyet olmalıdır. (Z)

2. Her üreticinin kendi mülkü içinde yerel ve doğal hayatı koruma planı olmalıdır. Bu plana göre ticari tarımsal faaliyetlerin içeriği ticari tarımsal üretim ile uyum içerisinde olmalı ve çevresel faktörlerin tarımsal faaliyet üzerine etkileri en düşük düzeye indirilmelidir. Bu planın ana hatları: (T)

Doğal Kaynak Yönetimi Planlaması:
Çiftlik Avlu ve Meyve Bahçelerinde Doğal Kaynak Yönetimi:
Aşağıda yer alan insan aktiviteleri ile birlikte böcekler, kuşlar,sürüngenler ve küçük memelilerin yaşamı için uygun koşullar yaratılabilir;
-Zehirlenmeye yol açan asfalta benzer yapılardan ve diğer sızdırmaz materyallerden kaçınmak, çakıl yollar, ekolojiye dost avlu ve kuruluk sağlaması bakımından önemlidir.
-Binaların yeşile boyanması
-Yaşlı ve içi boş ağaçları korumaya çabalamak ve kuş kafesleri kurmak.
– Organik atıklardan kompost yığınları yaratılması; birçok küçük hayvanlar için bir yaşam yeri olmakta ve değerli bir gübre sağlamakta.
– Yerel türler için tahsis edilecek bahçe ve tarla etrafını çevirmek için dikilen ağaç ve çalılardan oluşan kuşak yaratmak.
-Geleneksel (yerel) olarak büyüyen meyve ağaçları, sebzeler ve dekoratif bitki türlerini korumaya çabalamak.
-Yabancı türlerin yeniden ve hızlıca üreyerek yayılmasını önlemek,
-Mümkün olan yerlerde çimenlerin biçilmesi yerine zengin yabani çiçekleri içeren çimenlerin yetiştirilmesi.

Tarlalarda Doğal Kaynak Yönetimi:
-Toprakta yaşayan organizmaların yaşamını tehdit eden, aşırı derecede nemli toprağın çok erken sürümü ile toprağın şıkıştırılmasından kaçınılması.
-Toprak organizmalarını öldüren ve yaralanmalarına neden olan kesici tipteki toprak işleme ekipmanlarının kullanımından kaçınmak.
-Toprağa organik madde sağlanması, solucanların aktivitelerini harekete geçirir.
-Yabani hayvanların kendi yaşam yerlerini bulmalarına izin vermek için olabildiği kadar erken toprak sürümünü yapmak.
-Tarlalar arasında sınırlar bırakmak.
-Tarlanın ortasından dış kenarlara doğru hasadı tamamlamak ve hayvanları uyarılması için ekipmanlarla kombine biçerdöverin kullanılması.
-Tarlalarda anızlar yakılmamalıdır.
-Toprak kirliliği yaratılmaması için toprak analizine dayalı gübreleme yapılmalı.
-Meyilli alanlarda erozyona engel olunması amacıyla, kontür sürüm tekniklerinin uygulanması ile alt alanlardaki biyoçeşitliliğin korunması.
Çayırlar ve Meralar:
-Verimsiz topraklarda ve doğal çayırlarda gelişmeleri esnasında diğer bakım çalışmaları yapılmamalı ve gübrelenmemeli.
-Toprakta yaşayan organizmaların yaşam yerlerini tehdit eden, aşırı derecede nemli toprağın çok erken sürümü ile toprağın şıkıştırılmasından kaçınılması.
-Tarlalardaki çalılar ve tek büyük ağaçlar korunmalı ve muhafaza edilmelidir. Özellikle meyve ve kiraz türü ürünleri olan, yabani elma ve armut ağaçları, şekerli fundalıklar, meşe ağaçları ve diğer türler, yabani yaşam için sığınak ve gıda temin eder.
-Uzun süreli otlatmalar için doğal meraların muhafazası ve sıkça toprağın devrilerek harmanlanmasından kaçınmak.
-Meraların bazı parçalarının işlenmeden bırakılması
-Makine kullanımının mümkün olmadığı taşkın ovalarında ve gölcük kısımlarda el gücü ile biçilmesi.
-Nehirlerin veya göllerin taşkın ovalarında ve alanlarında, ormanlardaki meralarda, yamaç kenarlarında ardıçlar gibi ekonomik olarak karlı olmasa bile eski mera alanlarında düşük yoğunlukta otlatmaya yeniden başlamak.
-Yamaçlardaki meralarda, göl kıyısındaki bayırlarda, dik nehir vadilerinde, çorak kumluk alanlarda ve kalsiyumlu topraklı alanlar için birkaç koyunun muhafazası.
-Koşullar ve kullanılabilir alanlardaki arazilerin kapasitesi ve hayvan sürüsü büyüklüğü arasında optimal bir dengeyi devam ettirmek ve aşırı -otlatmaya izin vermemek.
– Dış kenarlara doğru ve tarlanın ortasından harmana başlamak ve tarlaların biçilmemiş kısımlarında sıkça saklanan hayvanların uzaklaştıran cihazların makine ekipmanları ile birlikte kullanılması.
Yol Kenarları ve Hendekler ( Arklar) :
– Yol kenarları boyunca patikalar ,çalılar ve ağaçlar, tarla ve bahçelerin etrafını çeviren bitki engelleri, yerel büyüyen tohum ve gıda ürünlü bitkiler, hayvanlar için yaşam yeri sağlarlar.
– Dikim mümkün olmayan yollar boyunca körpe ve sulu vegetasyon parçalarının, bodur ağaçların, doğal ve tek ağaçların bırakılması.
– Haziran sonunda, genç hayvanlar büyümeden önce yol kenarında hendeklerin biçilmesinin önlenmesi.
– İlkbaharda önceki mevsimlerden kalan kuru otlar yakılmamalı.
Sucul Ekosistemler:
-Kıyıların, ağaçlar, çalılar, çimenlerle bitkilendirilmesi ve havuzların yaratılması.
– Nehirler, dereler, göllerin kıyılarındaki doğal vejetasyonu iyileştirmek ve korumak.
-Nehir ve dere yataklarının mazeretsiz düzenlenmesine izin verilmemesi.
-Çevrenin bütününde doğal bir denge geliştirilmesi için nehirlerin ve derelerdeki doğal akışların değiştirilmemesi
-Biyolojik ve jeomorfolojik hayatın kısımları olan coğrafik alanlarda biyo çeşitliliğinin onarılması doğal çevreyi geliştirecektir.

13.c. Verimsiz Alanlar
1. Verimsiz alanların (bataklıklar,koru ve ormanlıklar, fakir topraklar) doğal bitki ve hayvan dokusunu geliştirecek doğal hayatı koruma yerlerine dönüştürülmesi düşünülmelidir. (T)

14. SONUÇ
Gıda maddeleri üretim zincirinde yer alan tüm organizasyonların, İTU’nün tam olarak uygulanması ve desteklenmesi için görevlerinin ve sorumluluklarının tam bilincinde olmaları gerekmektedir. Eğer yaş meyve sebze konusunda tüketici güveni kazanılacaksa, mutlaka İTU gibi standartlar uygulanmalı ve kötü uygulamalar bu endüstri kolundan elemine edilmelidir.
Bütün yetiştiriciler ulusal ve uluslar arası yasalara uyduklarını kanıtlayabilmelidirler. Bütün yetiştiriciler yukarda yazılı konularda taahhütlerini kanıtlayabilmelidirler;
a) Gıda kalitesi ve güvenliği konusunda müşteri güvenini sağlama ve koruma,
b) Çevreye zararlı etkileri en aza indirerek doğa ve yaban hayatını koruma,
c) Tarım ilaçlarının kullanımını en aza indirgeme,
d) Doğal kaynakların en etkin şekilde kullanımını etkinleştirme,
e) İşçi sağlığı ve güvenliği konusunda sorumlu bir davranış gösterme.

Ülkemiz yaş meyve-sebze ihracatının önemli sorunlarına çözüm olabilecek ve ülkemizin gelişmiş Avrupa ülkelerine daha fazla ürün satabilmesine olanak verecek bu protokolün hızlı bir şekilde üreticilerimiz ve ihracatçılarımız tarafından benimsenerek gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.